Miras hukuku, bir kişinin ölümünden sonra malvarlığının kimlere ve nasıl geçeceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Ancak bazı durumlarda miras bırakan, tüm malvarlığını istediği gibi tasarruf edemez. Özellikle saklı paylı mirasçılar açısından bu sınırlamalar oldukça önemlidir. Bu yazımızda saklı pay nedir, kimlerin saklı payı vardır ve tenkis davası ne zaman açılır? gibi soruları ele alıyoruz.
⸻
Saklı pay, miras bırakanın vasiyetname veya bağış yoluyla bile olsa elinden çıkartamayacağı, mirasçılara kanunen tanınmış zorunlu paydır. Türk Medeni Kanunu’na göre, bazı yakın mirasçıların miras üzerindeki hakları korunmakta ve miras bırakan bu paylara dokunamamaktadır.
⸻
Türk Medeni Kanunu’na göre saklı pay sahibi mirasçılar şunlardır:
• Altsoy (çocuklar, torunlar)
• Anne ve baba (üstsoy – eğer altsoy yoksa)
• Sağ kalan eş
Bu kişilere, yasal miras paylarının belirli bir oranı saklı pay olarak bırakılmak zorundadır. Örneğin:
• Altsoy için yasal miras payının yarısı saklı paydır.
• Anne ve baba için yasal payın dörtte biri,
• Eş için ise durum evlilik rejimine göre değişmekle birlikte genelde yasal payın dörtte üçü saklı pay olarak belirlenmiştir.
⸻
Miras bırakan, saklı paylı mirasçıların haklarını ihlal edecek şekilde mallarını başkalarına bağışlarsa veya vasiyet yoluyla devrederse, bu durumda saklı pay sahibi kişiler, tenkis davası açarak haklarını geri alabilirler.
Tenkis davası, miras bırakanın yaptığı kazandırmaların iptali ya da azaltılması için açılır.
⸻
Tenkis davası şu durumlarda açılabilir:
• Saklı pay sahibi mirasçıların payları ihlal edildiyse,
• Miras bırakan, ölümünden önce yaptığı bağışlar veya düzenlediği vasiyetnamelerle malvarlığının büyük kısmını bir kişiye bıraktıysa,
• Miras payının saklı pay oranının altına düşürülmesi halinde.
⸻
Tenkis davası açmak isteyen saklı pay sahibi mirasçı, şu süreleri dikkate almalıdır:
• 1 yıl içinde dava açılmalıdır. Bu süre, saklı payın ihlal edildiğini ve bu ihlalin ne zaman gerçekleştiğini öğrenme tarihinden itibaren başlar.
• Her hâlükârda 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren bu süre başlar.
⸻
Tenkis davası, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde, yani Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Dava, mirastan yararlanan kişilere karşı yöneltilir. Bu kişilerin mirasçı ya da bağış alıcısı olması mümkündür.
Dava sırasında mahkeme, miras bırakanın tüm malvarlığını ve yapılan kazandırmaları inceleyerek saklı payların ihlal edilip edilmediğine karar verir.
Uygulamada Tenkis Davasına Dair Bir Yargıtay Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 2021/5678 E., 2021/9341 K., T. 15.12.2021
Özet: Miras bırakanın ölümünden önce yaptığı bağışların, saklı paylı mirasçıların haklarını ihlal ettiği tespit edilmiş; bu bağışların tenkisine karar verilmiştir.
📌 Olay: Miras bırakan, sağlığında malvarlığının büyük bir bölümünü üçüncü kişilere bağışlamıştır. Öldükten sonra çocukları, kendilerine kalan miras paylarının saklı paylarının altında kaldığını iddia ederek tenkis davası açmıştır.
📌 Mahkeme Kararı: Yerel mahkeme, davacıların saklı paylarının ihlal edildiğini belirlemiş ve yapılan bağışların tenkisine karar vermiştir.
📌 Yargıtay Görüşü:
“…Miras bırakanın, sağlığında yaptığı kazandırmaların miras bıraktığı tarihteki tüm malvarlığına oranla davacıların saklı paylarını ihlal ettiği sabittir. Bu durumda kazandırmaların tenkisi gerekir. Yerel mahkemenin kararı usul ve yasaya uygundur, onanmasına karar verilmiştir.”
📌 Sonuç: Yargıtay, yapılan bağışların saklı payı aşan kısımlarının iptal edilmesini ve mirasçıların mağduriyetlerinin giderilmesini onaylamıştır.
⸻
Değerlendirme
Bu karar, saklı paya saygı gösterilmesinin miras hukukunda ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Miras bırakan her ne kadar malvarlığı üzerinde geniş tasarruf yetkisine sahip olsa da, kanunen belirlenmiş saklı pay sınırlarının dışına çıkıldığında, mahkemeler bu durumu düzeltmek için tenkis müessesesini devreye sokmaktadır.
⸻
Sonuç
Miras bırakanın malvarlığı üzerindeki tasarruf hakkı, saklı paylı mirasçıların haklarıyla sınırlandırılmıştır. Saklı pay ihlaline uğrayan mirasçılar, tenkis davası yoluyla haklarını koruyabilirler. Bu nedenle miras bırakanın ölümünden sonra yapılan işlemler titizlikle değerlendirilmelidir. Gerekli durumlarda bir miras hukuku avukatından profesyonel destek alınması, hem zaman hem de hak kaybını önleyecektir.